Apandisit Ameliyatı Sonrası Görülen Enfeksiyonlar
Yumurtalık kanserleri, ülkemizde rahim içi kanserleri ile birlikte en sık
görülen jinekolojik kanserdir. Bu yöntem ameliyattan sonra 2-3 saat daha belden
aşağısında hissizlik, ağrısızlık sağladığı için oldukça konforludur. Pilonidal
sinüsün (kıl dönmesi) flap, direk kapama, asimetrik insizyon veya kapalı
pansumansız denilen yöntemlerle ameliyat edilmesi halinde hasta 10-15 gün evde
yüzüstü yatmak zorunda kalır.Bu süre sonunda da hasta çok rahat değildir bu
sebeple genellikle 1.5-2 ay istirahat raporu verilmektedir.
Ameliyat sırasında doktorunuz gerek duyarsa başka branştan veya kendi branşından başka doktorları da çağırarak gereken müdahalenin yapılmasını sağlayabilir. Ameliyat yerindeki yüzeysel veya derin yapılarda enfeksiyon (iltihap) meydana gelebilir. Bunun için apandisitiniz varsa, kesinlikle ekleri çıkarmak için acil bir ameliyata ihtiyacınız olacak demektir. Kalp kapağı iltihabından kaynaklanan yeni bir üfürüm karditin en yaygın özelliğidir ve genellikle doktor muayenesinde kalp dinlemesi yapılırken tespit edilir.
Açık ameliyat yönteminde olduğu gibi bu yöntemde de apandisitin hem kökü hem de damarı bağlanır. Ameliyat bu şekilde başarılı olarak tamamlanır. Ameliyatın hangi teknik ile yapılacağına Doktorunuz ameliyat esnasında karar verecektir. Bu aşamada bilinmesi gereken, mide küçültme ameliyatının yalnızca uygun hastalara uygulanması gerektiğidir. Sonrasında karna doldurulan hava boşaltılır.
Kalabalık önemli bir çevresel faktördür zira enfeksiyonların yayılmasına zemin hazırlar. Yaygın görülen yan etkiler arasında; uyku hali ve doz ayarlamasıyla kolayca kontrol edilebilecek olan titreme mevcuttur. Hastalık çevre dokulara doğru yayılarak ameliyatta daha geniş bir alanın çıkartılmasını gerektirir hale gelebilir. Hastalıklı bölgenin çıkartılıp yara dudaklarının karşılıklı dikildiği yöntem (eksizyon + primer onarım) az tercih edilen bir ameliyat türüdür.
Açık ameliyata göre konforlu ve yara açısından daha estetik bir yöntem olan kapalı ameliyat yöntemi son zamanlarda özellikle hastaların tercihidir. Hastanın durumuna göre karar veren hekim için eğer hastanın apandisiti kapalı ameliyatla alınmayacak kadar ilerlemişse bu yöntem uygulanmaz. Romatizmal ateşin daha az yaygın bulguları deri döküntüleridir. Ameliyattan sonraki sabah hasta emici hortum (vakumlu dren) ile birlikte taburcu edilir.
Tip VI Ameliyat Olup Başa Dönenler — Ameliyat sonrası en az 3 ay yakınmasız dönem geçirdikten sonra yeniden apse ve akıntı gelişen hastalardır. Kıl dönmesinde en başarılı ameliyat yöntemi; hastalıklı alanın tamamen çıkartılıp, eksilen doku yerine kalçadan yama kaydırılarak kapatma (eksizyon+flep) yöntemidir. Bununla beraber obezite ameliyatları vücut kitle indeksi (VKİ) 40 ve üzerinde olan aşırı kilolu bireylerde yapılmalıdır.
Eğer bir hastada kıl dönmesi, ağrı-şişlik-kızarıklık şeklinde apseli başlangıçla ortaya çıkmışsa acil ameliyat gerekir. İlk atakta kardit görülmesi hasar açısından potansiyel bir threat faktörü olmakla birlikte kardit sonrası bazı vakalarda tamamen iyileşme görülebilir. Ameliyat bölgesinde meydana gelen ağrıların genel olarak ameliyat kaynaklı olduğu düşünüldüğünden dolayı hastalarda enfeksiyon kaptığını anlamazlar.
Bağışıklık sistemini baskılayıcı (immün-suprasif) ilaç kullanan bir hastada, hekimler, aşılama sonrasında patojene özgü antikor konsantrasyonu ölçümü yapılmasını tavsiye etmelidir. Özetle akıntılı tipte bir ameliyatla, apseli tipte duruma göre bir veya iki ameliyatla sonuç alınır. Ancak çoğu zaman cerrahi operasyonlar enfeksiyonlara neden olabilir. Anesteziden sonra hasta yüzükoyun (sustalı çakı pozisyonunda) yatırılarak ameliyat yapılır.
Sağlık uzmanları çoğu zaman bu parametreleri iyi kontrol etmelerine rağmen, bazı durumlarda ameliyat sonrası komplikasyonlar görülmektedir. Hastalığı çok küçük bir alanda olan hastalarda uygulanan basit ve sınırlı bir ameliyat tipidir. Tip V Ameliyat Olup Yarası Kapanmayanlar — Çoğu zaman hastalıklı alan geniş, çıkartılan doku büyük olduğu halde yama tekniği kullanılmayan hastalardır.
Pilonidal sinüs(kıl dönmesi) hastalığı üretken ve aktif yaş gurubu olan 15-25 yaşlarında en sık görülür bu sebeple ameliyat sonrası iyileşme süresi hasta açısından çok önemlidir.Okula,dersaneye giden yada hayatını kazanmak için çalışan birinin ameliyat sebebiyle 15 gün yatması ciddi kayıplar yaşaması ihtimali tedaviyi ertelemini artırmakta ve hastalığın ilerlemesine sebep olabilmektedir.
Ameliyat sırasında doktorunuz gerek duyarsa başka branştan veya kendi branşından başka doktorları da çağırarak gereken müdahalenin yapılmasını sağlayabilir. Ameliyat yerindeki yüzeysel veya derin yapılarda enfeksiyon (iltihap) meydana gelebilir. Bunun için apandisitiniz varsa, kesinlikle ekleri çıkarmak için acil bir ameliyata ihtiyacınız olacak demektir. Kalp kapağı iltihabından kaynaklanan yeni bir üfürüm karditin en yaygın özelliğidir ve genellikle doktor muayenesinde kalp dinlemesi yapılırken tespit edilir.
Açık ameliyat yönteminde olduğu gibi bu yöntemde de apandisitin hem kökü hem de damarı bağlanır. Ameliyat bu şekilde başarılı olarak tamamlanır. Ameliyatın hangi teknik ile yapılacağına Doktorunuz ameliyat esnasında karar verecektir. Bu aşamada bilinmesi gereken, mide küçültme ameliyatının yalnızca uygun hastalara uygulanması gerektiğidir. Sonrasında karna doldurulan hava boşaltılır.
Kalabalık önemli bir çevresel faktördür zira enfeksiyonların yayılmasına zemin hazırlar. Yaygın görülen yan etkiler arasında; uyku hali ve doz ayarlamasıyla kolayca kontrol edilebilecek olan titreme mevcuttur. Hastalık çevre dokulara doğru yayılarak ameliyatta daha geniş bir alanın çıkartılmasını gerektirir hale gelebilir. Hastalıklı bölgenin çıkartılıp yara dudaklarının karşılıklı dikildiği yöntem (eksizyon + primer onarım) az tercih edilen bir ameliyat türüdür.
Açık ameliyata göre konforlu ve yara açısından daha estetik bir yöntem olan kapalı ameliyat yöntemi son zamanlarda özellikle hastaların tercihidir. Hastanın durumuna göre karar veren hekim için eğer hastanın apandisiti kapalı ameliyatla alınmayacak kadar ilerlemişse bu yöntem uygulanmaz. Romatizmal ateşin daha az yaygın bulguları deri döküntüleridir. Ameliyattan sonraki sabah hasta emici hortum (vakumlu dren) ile birlikte taburcu edilir.
Tip VI Ameliyat Olup Başa Dönenler — Ameliyat sonrası en az 3 ay yakınmasız dönem geçirdikten sonra yeniden apse ve akıntı gelişen hastalardır. Kıl dönmesinde en başarılı ameliyat yöntemi; hastalıklı alanın tamamen çıkartılıp, eksilen doku yerine kalçadan yama kaydırılarak kapatma (eksizyon+flep) yöntemidir. Bununla beraber obezite ameliyatları vücut kitle indeksi (VKİ) 40 ve üzerinde olan aşırı kilolu bireylerde yapılmalıdır.
Eğer bir hastada kıl dönmesi, ağrı-şişlik-kızarıklık şeklinde apseli başlangıçla ortaya çıkmışsa acil ameliyat gerekir. İlk atakta kardit görülmesi hasar açısından potansiyel bir threat faktörü olmakla birlikte kardit sonrası bazı vakalarda tamamen iyileşme görülebilir. Ameliyat bölgesinde meydana gelen ağrıların genel olarak ameliyat kaynaklı olduğu düşünüldüğünden dolayı hastalarda enfeksiyon kaptığını anlamazlar.
Bağışıklık sistemini baskılayıcı (immün-suprasif) ilaç kullanan bir hastada, hekimler, aşılama sonrasında patojene özgü antikor konsantrasyonu ölçümü yapılmasını tavsiye etmelidir. Özetle akıntılı tipte bir ameliyatla, apseli tipte duruma göre bir veya iki ameliyatla sonuç alınır. Ancak çoğu zaman cerrahi operasyonlar enfeksiyonlara neden olabilir. Anesteziden sonra hasta yüzükoyun (sustalı çakı pozisyonunda) yatırılarak ameliyat yapılır.
Sağlık uzmanları çoğu zaman bu parametreleri iyi kontrol etmelerine rağmen, bazı durumlarda ameliyat sonrası komplikasyonlar görülmektedir. Hastalığı çok küçük bir alanda olan hastalarda uygulanan basit ve sınırlı bir ameliyat tipidir. Tip V Ameliyat Olup Yarası Kapanmayanlar — Çoğu zaman hastalıklı alan geniş, çıkartılan doku büyük olduğu halde yama tekniği kullanılmayan hastalardır.
Pilonidal sinüs(kıl dönmesi) hastalığı üretken ve aktif yaş gurubu olan 15-25 yaşlarında en sık görülür bu sebeple ameliyat sonrası iyileşme süresi hasta açısından çok önemlidir.Okula,dersaneye giden yada hayatını kazanmak için çalışan birinin ameliyat sebebiyle 15 gün yatması ciddi kayıplar yaşaması ihtimali tedaviyi ertelemini artırmakta ve hastalığın ilerlemesine sebep olabilmektedir.
Leave a Comment