Ameliyattan Sonra Görülen Yaygın Enfeksiyonlar Nelerdir?
Hastanemiz bünyesinde laparoskopik, yani küçük deliklerden kapalı olarak
uygulanan safra kesesi ameliyatları da yapılmaktadır. Tip VI Ameliyat Olup Başa
Dönenler — Ameliyat sonrası en az three ay yakınmasız dönem geçirdikten sonra
yeniden apse ve akıntı gelişen hastalardır. Kıl dönmesinde en başarılı ameliyat
yöntemi; hastalıklı alanın tamamen çıkartılıp, eksilen doku yerine kalçadan yama
kaydırılarak kapatma (eksizyon+flep) yöntemidir. Bununla beraber obezite
ameliyatları vücut kitle indeksi (VKİ) forty ve üzerinde olan aşırı kilolu
bireylerde yapılmalıdır.
Ameliyat olmadığınız takdirde boşluk büyüyebilir ve bu büyüme sonucunda apseleşme ve apsenin değişik noktalardan cilde açılma durumu olabilir. Tüp mide ameliyatından sonra meydana gelebilecek cerrahi komplikasyonlar oldukça nadirdir. Ancak hastalar ameliyat olmayı geciktirirlerse, zamanla akut apse gelişebilir ve başa dönülmüş olur. Faranjit tedavisinde antibiyotik kullanımı yaygınlaştıktan sonra, hastalığın görülme sıklığı azaldı fakat halen dünyanın her yerinde 5 ila 15 yaş aralığındaki pek çok çocuğu etkilemekte ve vakaların küçük bir kısmında kalp hastalığına neden olmaktadır.
Streptokokun yol açtığı iltihap, okul çağındaki çocuklarda görülen faranjitin (boğaz enfeksiyonu) yaygın nedenlerinden biri olmasına rağmen, faranjit geçiren her çocukta romatizmal ateş gelişmez. Görülebilecek en yaygın komplikasyonlar ise; kanama, dikiş hattının ayrılması olarak sayılabilir. 39. Postoperatif Erken Komplikasyonlar Gİ Kanama Mide ameliyatlarından sonra anastomozdan sızma Diğer ameliyatlarda ise önceden var olan bir ülser veya kortizon ülserinden kanama, ender olarak ilaçlara bağlı eroziv hemorajik gastritten kanama şeklinde görülür.
Özellikle ameliyat bölgesinde aşırı derecede şişme ve kızarıklıklar meydana gelmişse bu durum enfeksiyonun habercisi olabilir. Boğaz enfeksiyonunun tedavisi, bağışıklık sisteminin uyarılmasının durdurulması ve yeni enfeksiyonların önlenmesi için antibiyotik gereklidir zira yeni enfeksiyonlar yeni hastalık atağına neden olabilir. Karar vermek konusunda ise uzman hekiminizle yapacağınız ilk muayene ve sağlığınız açısından uygunluğu ameliyat yönteminizin belirlenmesinde önemlidir.
Bu yöntem ameliyattan sonra 2-3 saat daha belden aşağısında hissizlik, ağrısızlık sağladığı için oldukça konforludur. Pilonidal sinüsün (kıl dönmesi) flap, direk kapama, asimetrik insizyon veya kapalı pansumansız denilen yöntemlerle ameliyat edilmesi halinde hasta 10-15 gün evde yüzüstü yatmak zorunda kalır.Bu süre sonunda da hasta çok rahat değildir bu sebeple genellikle 1.5-2 ay istirahat raporu verilmektedir.
Yapılan ameliyatlar sonrasında enfeksiyonların oluşmasının en büyük nedeni ameliyat bölgesindeki hijyenin yeterli düzeyde sağlanamamasıdır. Bunlar bazı durumlarda tekrar ameliyat ya da küçük cerrahi müdahaleler gerektirebilirler. Sıradan üfürümler (kalp hastalığı olmaksızın yaygın üfürümler), konjenital (doğuştan) veya edinilmiş başka kalp rahatsızlıkları, romatizmal ateş zannedilebilir.
Açık ameliyat fiyatlarına göre biraz daha pahalı olan kapalı ameliyat yöntemi için hastanın durumuna göre uzman hekim karar verir. Ameliyat sonrasında bedeninizde ve başınızda şiddetli ağrılar meydana geliyorsa bu ağrıların sebebi enfeksiyon olabilir. Ameliyat esnasında veya sonrası kanama olabilir. Operasyon yerinde rahatsızlık hissi ya da ağrı görülmesi normaldir ancak eğer ameliyat sonrası çok şiddetli bir ağrı ya da baş ağrısı yaşıyorsanız bu bir enfeksiyondan kaynaklanıyor olabilir.
Açık ameliyata göre konforlu ve yara açısından daha estetik bir yöntem olan kapalı ameliyat yöntemi son zamanlarda özellikle hastaların tercihidir. Hastanın durumuna göre karar veren hekim için eğer hastanın apandisiti kapalı ameliyatla alınmayacak kadar ilerlemişse bu yöntem uygulanmaz. Romatizmal ateşin daha az yaygın bulguları deri döküntüleridir. Ameliyattan sonraki sabah hasta emici hortum (vakumlu dren) ile birlikte taburcu edilir.
Ameliyat sırasında yandaş hastalıklar mevcut olduğunu görürse bunlara müdahale edebilir. Ameliyat sonrası görülen yaygın enfeksiyonlar bu şekildedir. Bunun için tüm apandisit vakaları ameliyat gerektiren acil durumlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu enfeksiyonlar ağrı, şişlik, iltihap oluşumu, deride renk değişikliği ve halsizlik yapabilir. Ayrıca bu şekilde bir gecikme ileride yapılacak ameliyatta daha geniş bir doku çıkarılmasına ve ameliyat komplikasyonlarının oluşma sıklığının artmasına yol açabilir.
Uzun süreli akıntı formunda devam eden kronik hastalıkta kalıcı tedavi içiniltihaplı dokuların tamamen çıkartılması ve bölgenin onarılması şeklinde planlı ameliyatlar uygulanır. Sonrasında ise organ yetmezliği ve ölüm gibi geri dönülmez durumlar oluşabilir. Fakat çoğu çalışmanın, aşıya bağlı olarak ender görülen hasarı tam olarak değerlendirmesi mümkün olmaz. İlki ameliyattan 15 gün sonra olmak üzere 3 ay boyunca her 15 günde bir tüm kalça ve anüs bölgesindeki kıllar, tüy dökücü kremler kullanılarak temizlenmelidir.
Ameliyat olmadığınız takdirde boşluk büyüyebilir ve bu büyüme sonucunda apseleşme ve apsenin değişik noktalardan cilde açılma durumu olabilir. Tüp mide ameliyatından sonra meydana gelebilecek cerrahi komplikasyonlar oldukça nadirdir. Ancak hastalar ameliyat olmayı geciktirirlerse, zamanla akut apse gelişebilir ve başa dönülmüş olur. Faranjit tedavisinde antibiyotik kullanımı yaygınlaştıktan sonra, hastalığın görülme sıklığı azaldı fakat halen dünyanın her yerinde 5 ila 15 yaş aralığındaki pek çok çocuğu etkilemekte ve vakaların küçük bir kısmında kalp hastalığına neden olmaktadır.
Streptokokun yol açtığı iltihap, okul çağındaki çocuklarda görülen faranjitin (boğaz enfeksiyonu) yaygın nedenlerinden biri olmasına rağmen, faranjit geçiren her çocukta romatizmal ateş gelişmez. Görülebilecek en yaygın komplikasyonlar ise; kanama, dikiş hattının ayrılması olarak sayılabilir. 39. Postoperatif Erken Komplikasyonlar Gİ Kanama Mide ameliyatlarından sonra anastomozdan sızma Diğer ameliyatlarda ise önceden var olan bir ülser veya kortizon ülserinden kanama, ender olarak ilaçlara bağlı eroziv hemorajik gastritten kanama şeklinde görülür.
Özellikle ameliyat bölgesinde aşırı derecede şişme ve kızarıklıklar meydana gelmişse bu durum enfeksiyonun habercisi olabilir. Boğaz enfeksiyonunun tedavisi, bağışıklık sisteminin uyarılmasının durdurulması ve yeni enfeksiyonların önlenmesi için antibiyotik gereklidir zira yeni enfeksiyonlar yeni hastalık atağına neden olabilir. Karar vermek konusunda ise uzman hekiminizle yapacağınız ilk muayene ve sağlığınız açısından uygunluğu ameliyat yönteminizin belirlenmesinde önemlidir.
Bu yöntem ameliyattan sonra 2-3 saat daha belden aşağısında hissizlik, ağrısızlık sağladığı için oldukça konforludur. Pilonidal sinüsün (kıl dönmesi) flap, direk kapama, asimetrik insizyon veya kapalı pansumansız denilen yöntemlerle ameliyat edilmesi halinde hasta 10-15 gün evde yüzüstü yatmak zorunda kalır.Bu süre sonunda da hasta çok rahat değildir bu sebeple genellikle 1.5-2 ay istirahat raporu verilmektedir.
Yapılan ameliyatlar sonrasında enfeksiyonların oluşmasının en büyük nedeni ameliyat bölgesindeki hijyenin yeterli düzeyde sağlanamamasıdır. Bunlar bazı durumlarda tekrar ameliyat ya da küçük cerrahi müdahaleler gerektirebilirler. Sıradan üfürümler (kalp hastalığı olmaksızın yaygın üfürümler), konjenital (doğuştan) veya edinilmiş başka kalp rahatsızlıkları, romatizmal ateş zannedilebilir.
Açık ameliyat fiyatlarına göre biraz daha pahalı olan kapalı ameliyat yöntemi için hastanın durumuna göre uzman hekim karar verir. Ameliyat sonrasında bedeninizde ve başınızda şiddetli ağrılar meydana geliyorsa bu ağrıların sebebi enfeksiyon olabilir. Ameliyat esnasında veya sonrası kanama olabilir. Operasyon yerinde rahatsızlık hissi ya da ağrı görülmesi normaldir ancak eğer ameliyat sonrası çok şiddetli bir ağrı ya da baş ağrısı yaşıyorsanız bu bir enfeksiyondan kaynaklanıyor olabilir.
Açık ameliyata göre konforlu ve yara açısından daha estetik bir yöntem olan kapalı ameliyat yöntemi son zamanlarda özellikle hastaların tercihidir. Hastanın durumuna göre karar veren hekim için eğer hastanın apandisiti kapalı ameliyatla alınmayacak kadar ilerlemişse bu yöntem uygulanmaz. Romatizmal ateşin daha az yaygın bulguları deri döküntüleridir. Ameliyattan sonraki sabah hasta emici hortum (vakumlu dren) ile birlikte taburcu edilir.
Ameliyat sırasında yandaş hastalıklar mevcut olduğunu görürse bunlara müdahale edebilir. Ameliyat sonrası görülen yaygın enfeksiyonlar bu şekildedir. Bunun için tüm apandisit vakaları ameliyat gerektiren acil durumlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu enfeksiyonlar ağrı, şişlik, iltihap oluşumu, deride renk değişikliği ve halsizlik yapabilir. Ayrıca bu şekilde bir gecikme ileride yapılacak ameliyatta daha geniş bir doku çıkarılmasına ve ameliyat komplikasyonlarının oluşma sıklığının artmasına yol açabilir.
Uzun süreli akıntı formunda devam eden kronik hastalıkta kalıcı tedavi içiniltihaplı dokuların tamamen çıkartılması ve bölgenin onarılması şeklinde planlı ameliyatlar uygulanır. Sonrasında ise organ yetmezliği ve ölüm gibi geri dönülmez durumlar oluşabilir. Fakat çoğu çalışmanın, aşıya bağlı olarak ender görülen hasarı tam olarak değerlendirmesi mümkün olmaz. İlki ameliyattan 15 gün sonra olmak üzere 3 ay boyunca her 15 günde bir tüm kalça ve anüs bölgesindeki kıllar, tüy dökücü kremler kullanılarak temizlenmelidir.
Leave a Comment